Genç Türk Cumhuriyeti, galip çıktığı Kurtuluş Savaşı’nın ardından çağdaş bir ülke olabilmek adına yepyeni bir mücadelenin içindedir. Bu yeni savaşı kazanabilmek için, devletin çok kısıtlı imkanlarına rağmen, ülkenin her yanından çok sayıda başarılı öğrenci yurtdışında okumaya gönderilir.
Bu gençler Atatürk’ün ”Sizleri bir kıvılcım olarak gönderiyorum, volkan olarak dönünüz!” sözleriyle uğurlanır. İkinci Dünya Savaşı’nın tüm Avrupa’yı kasıp kavurduğu yıllarda bombalar altında eğitim gören öğrenciler, içlerindeki sonsuz vatan sevgisiyle öğrenimlerine devam ederler.
Döndüklerinde her biri Türk Cumhuriyeti tarihine bilimin, sanatın, sanayinin öncüleri olarak geçeceklerdir. Bugün onlardan geriye kalan bir avuç yaşlı çınar 90’lı yaşlarını sürdürmekte ve her sene 10 Kasım ile 23 Nisanlar’da bir araya gelerek Atatürk’ü saygıyla anmakta ve ona minnetlerini sunmaktadırlar…
İtalya’da tiyatro eğitimi gören Merve, hayatına ve mesleğine Türkiye’de yada İtalya’da devam etmek konusunda kararsızdır. Ve tam seçim yapması gerektiği anda Merve’nin hayatı Atatürk’ün Öğrencileri’yle kesişir.
Kıvılcımdan Volkana Türkiye’nin temellerini atan bir neslin öyküsüdür…